Archive for Ekonomi Haberleri

İşte zamlı memur maaşları

Türkiye’deki küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden Şanlıurfa’da birçok besici, yüksek ücret vermesine rağmen “çoban” sıkıntısı yaşıyor.

Geçmişte çobanlık yapacak kişilerden referans istendiğini ifade eden besiciler, o dönemlerde bu işi yapmak isteyenlerin aracı bulduğunu ancak şimdi yüksek ücrete rağmen hayvanlarına bakacak kimse bulamadıklarını belirtiyor. Çobanlık, yaklaşık 3 bin lirayı bulan aylık ücretle bölgedeki birçok mesleği de geride bırakıyor. Mehmet Turan, yaptığı açıklamada, yıllardır besicilik yaptığını, çobanlara yılda yaklaşık 50 bin lira ücret ödediğini söyledi. Son dönemlerde aylık 3 bin lira vermesine rağmen çoban bulmakta zorlandığını belirten Turan, bu süreçte sürünün başına kendisinin geçtiğini ifade etti.

Yüksek girdilerin yanı sıra çobanlık ücreti nedeniyle bazı besicilerin hayvanlarını satmak zorunda kaldığını ileri süren Turan, şunları kaydetti: Yıllık neredeyse 50 bin lira veriyoruz ama yine de çoban bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Bütün masraflarını karşılıyoruz. Kalacakları evinden yatağına varıncaya kadar temin ediyoruz ancak kimse gelmiyor. Bu işin gocunulacak bir meslek olduğunu gördükleri için gururlarına yediremiyorlar. Böyle giderse birkaç yıla kadar diğer besiciler de hayvanlarını mecburen satmak zorunda kalacak.

Köyde tarımın yok denecek kadar az olduğunu, geçimin tamamen hayvancılık üzerine kurulduğunu vurgulayan Turan, yetkililerden çoban bulunması konusunda yardım istedi. Menduh Demirdağ da çocuklarının çobanlığı basit bir iş gibi gördüğünü, bu nedenle batıdaki illere giderek daha düşük ücrete çalıştığını söyledi. Hayvancılığı sevdiğini belirten Demirağ, çoban bulamadığında sürünün başına mecburen kendinin geçtiğini ifade etti.

Çobanlık cazip hale getirilecek

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necip Özgökçe ise her ne kadar beğenilmese de çobanlığın uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu söyledi. Çobanlığın dinde de kutsal sayılan bir meslek olduğunu, bazı peygamberlerin de çobanlık yaptığını ifade eden Özgökçe, Bakanlığın çobanlıkla ilgili çalışma başlattığını anımsattı. İŞKUR tarafından ilk defa açılan “Sürü Yönetimi Eğitimi” kursunun bazı bölgelerde başladığını dile getiren Özgökçe, kalifiye çoban ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenledikleri eğitimlerin daha sonra ülke genelinde gerçekleştireceklerini kaydetti.

Söz konusu çalışmalarla çobanlığın tercih edilen bir meslek olacağına inandığını vurgulayan Özgökçe, şöyle konuştu: “Bu projeyle halk arasında çobanlık denen mesleği profesyonel, sertifikalı sürü yöneticiliği hale getiriyoruz. Şanlıurfa küçükbaş hayvan bakımından Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri. Onun için hayvancılık burada önem taşıyor. Şanlıurfa’da sürülerin sayısına göre çobanlara 2 bin lira civarında ücret ödeniyor. Aslında birçok kişi işsizlikten şikayet ederken bu ücrete çoban bulunamaması düşündürücü. Bu nedenle eğitimlerle bu zevkli işi cazip hale getirmek gerekiyor.” 

15 bin konut daha ucuza ısınıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 25 milyar 730 milyon lira olarak belirlenen 2014 yılı konsolide bütçesiyle 18 bakanlığın bütçesini geride bıraktı.

Büyükşehir Belediyesinden alınan bilgiye göre, 2014 yılı belediye bütçesi 9 milyar 100 milyon lira, İSKİ ve İETT bütçeleri dahil olunca 15 milyar 589 milyon lira, şirket ciroları da eklenince konsolide (birleştirilmiş) bütçe 25 milyar 730 milyon lira olarak belirlendi. 

Bir önceki yıl 8 milyar lira olan belediyenin bütçesi, yüzde 14 artışla 9 milyar 100 milyon lira olurken, 2014 yılı konsolide yatırım bütçesi 8 milyar 523 milyon lira olarak öngörüldü.

Belediyenin 2014 yılı kendi yatırım bütçesi 5 milyar 575 milyon lira olurken, Büyükşehir Belediyesi yatırımlarının konsolide yatırım içindeki oranı yüzde 65 olarak belirlendi.

Yatırımlarda en büyük pay ulaşım ve çevreye

Konsolide yatırımlardan 3 milyar 661 milyon lirayla en büyük payı “çevre” aldı. Çevreye yapılacak yatırımların konsolide yatırımlar arasındaki payı yüzde 43 oldu. Çevreyi, 3 milyar 599 milyon lira ve yüzde 42 oranla “ulaşım” izledi.

Büyükşehir Belediyesi’nin 2013 yılı gelir bütçesi 7 milyar 200 milyon lira, ek ödenek ise 600 milyon lira olarak hesaplandı.

Sadece 3 bakanlığın gerisinde kaldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2014 yılı konsolide bütçesi, 21 bakanlıktan sadece 3’ünün gerisinde kaldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini sadece 112 milyar 599 milyon 516 bin lirayla Maliye Bakanlığı, 55 milyar 704 milyon 817 bin lirayla Milli Eğitim Bakanlığı ve 32 milyar 725 milyon 545 bin lirayla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçeleri geçti.

Ayrıca, 63 milyar 999 milyon 710 bin liralık bütçeye sahip Hazine Müsteşarlığı da Büyükşehir Belediyesini geride bıraktı.

Büyükşehir Belediyesi’nin 25 milyar 730 milyon lira olarak belirlenen konsolide bütçesi 18 bakanlığı geride bırakırken, bu bakanlıklardan sadece Milli Savunma Bakanlığı, 21 milyar 815 milyon 196 bin liralık bütçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesine yaklaşabildi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 17 milyar 24 milyon 807 bin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 14 milyar 230 milyon 405 bin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 13 milyar 13 milyon 413 bin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 10 milyar 945 milyon 551 bin, Adalet Bakanlığı 8 milyar 239 milyon 490 bin, Gençlik ve Spor Bakanlığı 5 milyar 946 milyon 113 bin liralık bütçeleriyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gerisinde kaldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin konsolide bütçesiyle geçtiği diğer bakanlıklar ise 3 milyar 550 milyon 923 bin lirayla İçişleri Bakanlığı, 2 milyar 789 milyon 101 bin lirayla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2 milyar 529 milyon 593 bin lirayla Sağlık Bakanlığı, 1 milyar 974 milyon 789 bin lirayla Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1 milyar 868 milyon 612 bin lirayla Dışişleri Bakanlığı, 1 milyar 829 milyon 76 bin lirayla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 1 milyar 454 milyon 494 bin lirayla Ekonomi Bakanlığı, 1 milyar 329 milyon 416 bin lirayla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 1 milyar 254 milyon 282 bin lirayla Kalkınma Bakanlığı, 644 milyon 667 bin lirayla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve 223 milyon 719 bin lirayla Avrupa Birliği Bakanlığı oldu.

Büyükşehir Belediyesinin konsolide bütçesi, genel bütçeli idareler arasında yer alan Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, MİT Müsteşarlığı, MGK Genel Sekreterliği ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçelerini de geride bıraktı.

Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu gibi yüksek bütçeli kurumlar da İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gerisinde kaldı. 

Memura ‘af’ geliyor!

Vatandaşın yüzünü güldürecek yeni düzenlemeler için düğmeye basıldı. Pakette 4C’lilere kadro ve memura disiplin affı da var.

Geniş kitlelere yönelik önemli düzenmeler için düğmeye basıldı. Kamu çalışanlarının heyecanla beklediği düzenlemeler için geri sayım başladı. Yaşlılara, engellilere ve binlerce çocuğa da müjde geldi.

MEMURA DİSİPLİN AFFI

Takvim’de yer alan habere göre; Ekonomi bakanları, önceki gün gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda, Kamu Personel Danışma Kurulu’nda konuşulan konuları masaya yatırdı. 4C’lilere kadro, memura disiplin affı, 2005’ten sonra görev başlayan personele bir derece verilmesi gibi 20’ye yakın konu toplantıda ele alındı. Bunların bir çoğunda mutabakata varıldı. Bazılarında ise çalışma yapılması kararlaştırıldı. Kamu çalışanlarının heyecanla beklediği bu konuların bu ay sonuna kadar çözülmesi bekleniyor. Karara bağlanan düzenlemelerin torba yasa tasarısına konulabileceği ifade ediliyor.

YAŞLILARA HARÇLIK ÖDENECEK

Önceki gün Meclis’e sunulan bir torba tasarı da muhtaç engelli ve yaşlılar ile binlerce çocuğa müjde içeriyor. Hükümet, yaklaşık 40 bin bakıma muhtaç engelli ve yaşlı için ilk defa ‘aylık harçlık’ uygulamasını başlatacak. Tasarı ile sosyal hizmet kuruluşları, özel bakım merkezleri ve Darülaceze müessesinde ücretsiz bakılan engelli, yaşlılara devlet tarafından her ay hiçbir kesinti yapılmaksızın net harçlık ödenecek. Harçlığın miktarı Aile Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek.

Ayrıca binlerce gazi çocuğu ile kimsesiz çocukların kolejde ücretsiz eğitim görmesini sağlayacak sistem de başlayacak. Düzenleme yaklaşık 20 bin çocuğun eğitimini ilgilendiriyor. Tasarının yasalaşması ile gelecek bir başka düzenleme ise yetiştirme yurtlarında kalan tüm çocukların kamuda istihdam edilmesi ile ilgili. Daha önce sadece 18 yaşını kurum bakımında dolduran çocuklara bu hak verilirken, tasarının yasalaşması ile kurum bakımında en az 2 yıl kalan tüm çocuklar, kamu kurumlarının binde bir oranındaki kadrolarına yerleşme hakkına sahip olacak.

TEK TAŞ YÜZÜK EL YAKMAYACAK

Hükümet, elmas, pırlanta gibi kıymetli taşların ihracatını artırmak, ithalatında ise frene basmak için vergi düzenlemesi yapıyor. Meclis’e sunulan torba tasarıya göre; kıymetli taşlarda uygulanan yüzde 20’lik ÖTV kaldırılarak, şimdiye kadar oranı sıfır olan KDV yüzde 18’e çıkarılıyor. Pırlanta gibi kıymetli taşları hammadde olarak ithal ederek işleyen üretici ÖTV ödemeyecek. Böylece, yüzük, kolye gibi ziynet eşyaları daha ucuza mal olacak. Ayrıca ön ödemeli hatlardaki (kontörlü) mobil internete vergi indirimi öngörülüyor. GSM aboneleri, hatlarına yükledikleri TL’yi mobil internette kullandığında yüzde 25 yerine yüzde 5 ÖTV ödeyecek.

Patatesin fiyatı neden arttı?

Türkiye’de patates fiyatlarının, geçen yıl üründen zarar eden çiftçinin ekim alanlarını azaltması sonucu yükseldiği belirtildi.

Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de patates üretiminde ilk sırada yer alan Niğde’de, 2012’de rekoltenin yaklaşık 1 milyon 400 bin ton olduğunu söyledi.

Niğde’de ortalama 21 bin dekar alanda patates üretiminin yapıldığını dile getiren Kenar, “Geçen sene üretim yüzde 40 düştü. 2012’de 40 kuruşa ürettiği patatesi 10 kuruşa ancak satabilen çiftçinin zarar etmesi sonucu geçen yıl patates az ekildi ve bu yıl fiyatlarda artış yaşandı. Şimdilerde piyasada patates fiyatında artış olacağı söylentileri var. Çiftçimizin şu anda 1,5 liraya sattığı patates, pazarda 3 ya da 3,5 lira. Asıl parayı kazanan bu işin ticaretini yapan kesim. Çünkü çiftçimize bu fiyatlar yansımıyor.” dedi.

Bugünlerde basında yer alan patatesin fiyatının 5 liraya çıkması haberlerinin etkisinde kalan çiftçinin elinde bulunan ürünü piyasaya sürmediğini vurgulayan Kenar, “Basında yer alan haberler çiftçimizi yanıltıyor. Fiyatı 5 liraya çıkacak diye patatesini elinden çıkarmak istemiyor ve fiyat artışı bekliyor. O yüzden hallerde, depolarımızda, çiftçimizin elinde hala mal var. Fiyat artışından dolayı piyasada patates yokmuş gibi bir imaj oluşuyor.” diye konuştu.

Kenar, önümüzdeki ekim sezonunda bu fiyat artışının çiftçileri bilinçsiz ekime yöneltebileceğini belirterek, çiftçilik yapmayan kişilerin bile patates ekmek isteyebileceğini kaydetti.

Üreticilere tavsiyelerde bulunan Kenar, 5 lira gibi bir fiyatın gerçekçi bir rakam olmadığını belirterek, “Patateslerini önümüzdeki yıl da bu sene ektikleri kadar eksinler, patatesin fiyatı yüksek olduğu için tohumluk fiyatları da yüksek gidiyor. Maliyetleri ikiye katlıyor. Eğer seneye de patates bu fiyatları bulmazsa çiftçi tekrar mağduriyet yaşayacak.” dedi.

Patates üreticisi Ömer Çetinkaya ise, Türkiye’ye yetebilir seviyede patatesin olduğunu ancak zam söylentileri nedeniyle çiftçinin ürününü satmadığını, depolarda beklettiğini söyledi.

Patatesin bu yıl yüksek fiyattan satılmasının, üretiminin düşmesinden kaynaklandığını belirten Çetinkaya, şunları kaydetti:

“2011 yılında don olayı yaşadık, ardından 2012 yılında da 40 kuruşa mal ettiğimiz ürünü 10 kuruşa sattık. Bundan dolayı bu yıl da Niğde genelinde daha az patates ekildi. Şu anda fiyatın 5 liraya çıkacağı söylentileri var. Asla bu fiyata çıkmaz. Şirket bazında büyük çiftçilerin elinde stoklar var. Kendi ürünlerini yüksek fiyata satmayı istiyorlar. Küçük çiftçinin onlara kanmadan elindeki malını piyasaya sürmeleri en doğrusu olacaktır.” 

214 milyon lirayı almadılar

Şans oyunlarında son 5 yılda 214,1 milyon lira tutarında ikramiye, dikkatsizlik veya unutkanlık nedeniyle sahiplerince alınmadı.

Milli Piyangonun yılbaşı özel çekilişinde çeyrek biletlerine 50 milyon liralık büyük ikramiye isabet eden talihlilerden 2’sinin çeklerini halen almaması, unutulan ikramiyeleri gündeme getirdi. Şans oyunlarına para yatıranların biletlere ya da oyun kuponlarına dikkatli bakmaması veya ikramiyeyi az bulup tahsil etmemesi, her yıl milyonlarca lira tutarında ikramiyenin bu oyunları düzenleyen kuruluşlara kalmasına yol açıyor.

AA muhabirinin Milli Piyango İdaresi verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, vatandaşın Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü’nden geçen yıl tahsil etmediği ikramiye tutarı 48 milyon 383 bin 646 lira olarak belirlendi. Bunun 15,5 milyon lirasını Sayısal Loto, 11,9 milyon lirasını Süper Loto, 7,2 milyon lirasını On Numara, 6,9 milyon lirasını Şans Topu, 6,8 milyon lirasını da piyango biletleri ikramiyeleri oluşturdu.

En fazla dalgınlık piyango biletlerinde

Son 5 yıllık verilere göre ise şans oyunlarında en fazla dalgınlık, piyango biletlerinde yaşanıyor. Talih kuşunda her 100 liralık ikramiyenin yaklaşık 7 lirası alınmayarak İdare’ye bırakılıyor. Umudunu piyango biletlerine bağlayanlar son 5 yılda toplam 82 milyon liralık ikramiyeyi almadı.

Sayısal Loto, piyangodan sonra vatandaşın en fazla dikkatsiz davrandığı şans oyunu oldu. 5 yıllık süreçte Sayısal Loto’da ikramiye kazananlar, 53,8 milyon lirayı İdarenin kasasına bıraktı. Söz konusu dönemde dikkatsizlik ve ihmal sonucu tahsil edilmeyen ikramiye tutarı Süper Loto’da 32,6 milyon lira, On Numara’da 23,2 milyon lira, Şans Topu’nda 22,5 milyon lira olarak kayıtlara geçti.

Böylece şans oyunlarında son 5 yılda toplam 214,1 milyon lira tutarında ikramiyenin, dikkatsizlik veya unutkanlık nedeniyle sahiplerince alınmadığı belirlendi.

Milli Piyango biletlerinde ikramiyelerin alınması için talihlilere 1 yıllık süre tanınıyor. 1 yıl içinde tahsil edilmeyen ikramiyeler, zaman aşımına bağlı olarak ilgili idarelere gelir kaydediliyor.

Bankalar sınır tanımıyor

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı genelgeyle, kış şartlarının ağır geçtiği 54 ilde otomobillere kış lastiği takma zorunluluğu getirildi.

Sürücülerin karlı ve buzlu yollarda güvenli seyahat etmelerini sağlamak için daha önce yasal olarak kamyon, otobüs ve minibüs gibi büyük araçlarda takılması zorunlu olan kış lastiği, genelgeyle kış şartlarının ağır geçtiği illerde otomobiller için de zorunlu hale geldi.

Edirne Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, D-100 karayolunda kış lastiği uygulaması yaptı.

Şehir merkezinden çıkan şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar ve otomobilleri durdurarak lastiklerini kontrol eden polis ekipleri, kurallara uygun lastik kullanmayan sürücülere 77 lira ceza kesti. Edirne Emniyet Müdürü Yardımcısı Metin Bahadır, kış lastiği takma zorunluluğunun sadece kamyonet ve yük taşımada kullanılan araçlara değil, otomobillere de zorunlu olduğunu söyledi.

Uygulama kapsamında trafikte seyreden tüm araçların kış lastiği takıp takmadıklarını kontrol ettiklerini belirten Bahadır, şöyle konuştu:

”Artık tüm araçlara kış lastiği takma zorunluluğu getirildi. Bu amaçla biz de ilimizde uygulamalara başladık. Sürücüler kış lastiği takmadıkları zaman yollarda kalıyor. Kış lastiği takan sürücülerin de yola devam etmesine engel oluyorlar. Ayrıca buzlu ve karlı yollarda kış lastiği kaza yapma riskini azaltıyor.”

Bahadır, kış lastiği takmayan sürücülere 77 TL ceza yazdıklarını kaydetti.

İşte o iller…

Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Artvin
Bilecik
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çankırı
Çorum
Denizli
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gümüşhüne
Hakkari
Isparta
İstanbul
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Manisa
Muş
Nevşehir
Niğde
Sakarya
Samsun
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Tunceli
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Ardahan
Iğdır
Karabük
Düzce

 

İşte alacakları zam miktarı

1 Ocak’tan itibaren sadece büyük işyerleri değil, ‘riskli’ sınıfta yer alan küçük esnaf da iş güvenliği uzmanı, hekim ve yardımcı sağlık personeli çalıştırmak zorunda. Yapmayana ilk tespitte 5 bin 390 lira ceza var. Apartmanlardaki zorunluluk ise 1 Ocak 2016’da başlıyor.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ilk olarak 30 Haziran 2012’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Ardından da işyerlerine 30 Aralık 2012’ye kadar süre tanındı. Kanuna göre tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre farklı tarihler var. Ancak risk değerlendirmesi yapılması, çalışan temsilcisi seçilmesi, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitilmesi, sağlık gözetimi gibi yükümlülükler şu an ‘tüm işyerleri için’ zaten yürürlükte. Çoğu işyeri hâlâ başta çalışan temsilcisi olmak üzere bu yükümlülükleri hayata geçirmemiş durumda.

YILBAŞINDA JET CEZALAR GELEBİLİR

Son olarak 1 Ocak 2014’ten itibaren pek çok işyerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personeli istihdam etme yükümlülüğü devreye girecek. Yılbaşıyla birlikte Çalışma Bakanlığı’nın denetimleri de artacak. Dolayısıyla yılın ilk günlerinde işyerleri ciddi para cezalarıyla karşılaşabilirler.

KİMLER RİSKLİ İŞYERİ KAPSAMINDA?

1 Ocak’tan itibaren sadece büyük işyerleri değil, meslek kodu itibarıyla ‘riskli’ ilan edilen iş kollarındaki küçük esnaflar da bu yükümlülüğü yerine getirmek zorunda. Örneğin;
– Erkek berberleri,
– Kadın kuaförleri
– Hamamlar saunalar
– Solaryumlar,
– Ayakkabı tamircileri
– Lunaparklar
– Fizyoterapi merkezleri
– Diş hekimleri,
– Çağrı merkezleri
– Özel güvenlik faaliyetleri 15 gün içinde mutlaka hizmet iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personeliyle ilgili eksikliklerini gidermek zorundalar.

İŞYERİNİZDE bu alana ilişkin sertifikalı personel bulunuyorsa, onları görevlendirebilirsiniz. Bu nitelikte çalışanınız yoksa, yarı zamanlı hizmet sözleşmesi imzalayarak dışarıdan bu hizmetleri alabilirsiniz. Ya da tüm bu hizmetleri Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) olarak ifade edilen kuruluşlardan sağlayabilirsiniz.

İş güvenliği uzmanlarını kendi işyerinizde tam zamanlı istihdam etmek zorunda değilsiniz. Yani tek bir kişinin çalıştığı apartmanlarda bu kişi için bir iş güvenliği uzmanı, bir işyeri hekimi, bir yardımcı sağlık personeli çalıştırılmayacak. Bu kişilerden belirli süre hizmet alınacak.

İdari para cezası yalnızca iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden hizmet almama durumunda uygulanmıyor. Uzmanlara araç-gereç-mekân sağlamamak 1.617 TL, mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirmemek 1.078 TL ve hak ve yetkilerini kısıtlamak ise toplam 1.617 TL’lik idari para cezasına tabi. Bu doğrultuda işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda yükümlülüklerini yerine getirmesine destek olması gerekiyor.

BURUN KIVIRAN YANDI

İş sağlığı ve güvenliği uzmanı çalıştırmamanın idari para cezası 5 bin 390 lira. Bir sonraki eksik giderilmemişse bu ceza yenileniyor. Aynı şekilde işyeri hekimi çalıştırmamanın cezası da her ay 5.390 TL, yardımcı sağlık personeli istihdam etmemenin idari para cezası da her ay için 2.695 TL olarak belirlenmiş durumda.

ELEKTRONİK ORTAMDA YAPMAYANA DA CEZA

İşyerleri İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün oluşturduğu İSG – KATİP sistemine girerek görevlendirme işlemini yapmak zorunda. Bu sisteme giren işveren, iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirmek istediği kişinin kimlik numarasını girecek. Kurum, hangi işyerlerinin gerekli görevlendirme yaptığını görebildiği gibi denetimleri de bu sistem üzerinden yapıyor.