Archive for Dünya Haberleri

Gerilimi artıracak açıklama: ABD destekliyor!

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Irak’ın Basra kentindeki İran Başkonsolosluğuna saldırı düzenleyenlerin ABD tarafından desteklendiğini söyledi.

Kasımi, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sarah Sanders’in Irak’taki ABD misyonlarına saldırı olması durumunda Tahran rejimini sorumlu tutacakları yönündeki açıklamasına tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanlığı sitesinde yayımlanan açıklamasında Kasımi, “İran’ın Basra Konsolosluğuna saldıran gruplar, Washington yönetimi tarafından açıkça destekleniyor.” ifadelerini kullandı.

Washington yönetiminin bu tür açıklamalarla sorumluluktan kaçamayacağını dile getiren Kasımi, bölgedeki istikrarsızlıktan ABD’yi sorumlu tuttu.

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sarah Sanders, yazılı açıklamasında, Basra’daki konsolosluk ve Bağdat’taki elçilik binalarına son birkaç gündür yapılan saldırılara dikkati çekerek, “İran, Irak’ta ekonomik destek verdiği, eğittiği ve silahlandırdığı grupların Irak’taki saldırılarını durdurmaya yeltenmedi. ABD, devlet binaları ve çalışanlarının zarar görmesi durumunda Tahran rejimini sorumlu tutacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.

ABD’nin 12 Eylül belgeleri ortaya çıktı

12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan James Spain, darbeden birkaç saat sonra ABD’ye gönderdiği diplomatik notta askeri lideri iyi tanıdıklarını ve Türkiye’nin gerek dış politika gerekse de savunma politikalarının değişeceği yönünde endişe yaratacak bir neden olmadığını söylüyor.

Uluslararası yayın organı BBC, dönemin Ankara Büyükelçisi’nin Türkiye’deki darbeden kısa süre sonra Washington’a gönderdiği notları gün ışığına çıkardı. Gizli belgede, “Mevcut askeri liderlerin tamamını iyi tanıyoruz ve özellikle de NATO üyeliği başta olmak üzere Türkiye’nin güvenlik ya da dış politikasında değişim yaşanacağı yönünde bir endişe taşımamıza da gerek yok” yazıyor. Büyükelçi Spain, Türkiye’de ordunun yönetime el koymasının diğer birçok demokratik ülkenin aksine “daha köklü ve daha kabul edilir” bir durum olduğunu rapor ediyor.

Fransa’dan sürpriz ‘İdlib’ teklifi!

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, “Suriye’nin İdlib şehrine yapılan gelişigüzel bombardıman savaş suçu sayılmalı” dedi.

FRANSA GENELKURMAY BAŞKANI ‘VURMAYA HAZIRIZ’ DEMİŞTİ

Fransa Genelkurmay Başkanı François Lecointre, İdlib’deki saldırılarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Lecointre, “Eğer İdlib’de kimyasal silah kullanılırsa Suriye’yi vurmaya hazırız” dedi.

Lecointre ayrıca; Suriye’de DAEŞ’in elinde bulunan son bölgelerin de ekim ayı sonuna kadar temizlenmiş olacağını belirtti.

RUSYA VE ALMANYA’DAN AÇIKLAMA

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Suriye’nin İdlib kentinde teröristlerin gerçek kimyasal silah kullanımına hazırlandığı ifade edildi. Rusya’dan bugün yapılan açıklamada da, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne İdlib’de kimyasal silahlarla ilgili provokasyona izin vermemesi çağrısında bulunulmuştu.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrova’a, Rusya’nın İdlib ve Suriye’de insani felaketin yaşanmaması konusunda sorumluluk almasını beklediklerini söyleyeceğini belirtti. Maas, Federal Meclisteki (Bundestag) bütçe görüşmeleri kapsamında yaptığı konuşmada, ülkesinin Suriye’deki çözüme ilişkin sorumluluk üstlenmediği yönündeki eleştirilere karşı çıktı.

İsrail askerlerinden insanlık dışı gözaltı

İsrail askerlerinden insanlık dışı gözaltı

İsrail askerleri, Kudüs’ün doğusunda yaşlı bir Filistinli’yi evinden sedye ile zorla çıkararak gözaltına aldı.

İsrail askerleri, Kudüs’ün doğusundaki Abu Dis köyünde yaşlı bir Filistinli’ye saldırarak, evinden sedye ile zorla çıkarıp gözaltına aldı. Görgü tanıkları, İsrail askerlerinin yaşlı adamı nereye götürdüklerine dair bir şey söylemediklerini aktardı.

Yaşlı adamın evinden sedye ile çıkarıldığı anlar telefon kamerası ile kaydedildi. İsrail askerlerinin bugün Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşlı adam ile birlikte toplam 16 kişiye daha baskın düzenleyip gözaltına aldığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar arasında 2 gazetecinin de olduğu aktarıldı.

‘Eyvah Türkler geliyor’ korkusu!

2016’da Katar’la ekonomik ilişkiler geliştiren Türkiye’nin hesaplarını egemen güçler, bu defa Doha’ya ambargo uygulayarak baltaladı. Son olarak Venezuela’nın altın rezervlerinin artık İsviçre’de değil, Türkiye’de işleneceği konuşulurken; Caracas’ta devlet başkanı Nicolas Maduro’ya suikast girişiminde bulunuldu. Maduro’nun Türkiye için kullandığı “Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz” sözleri hafızalardaki tazeliğini korurken, gerçekleşen suikast teşebbüsü, Batı’nın tarihten gelen “Eyvah, Türkler geliyor” korkusu ve telaşını yeniden gün yüzüne çıktı.

KÜRESEL İTTİFAKLAR BOZULDU

Takvimleri biraz geri sararsak; 2015’te Türkiye’nin Katar’a “askeri üs” kurması gündeme gelmişti. “Katar’la iyi ilişkiler” o dönemde, güvenlik ve ekonomik kazanımlar ile Ankara’nın dış politikadaki önemli başarı alanlarından biri olarak anılıyordu. Bölgesel rekabette Türkiye’yi oyun kurucu bir aktör olarak dönüştüren Katar’la ittifak, başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail’i rahatsız etti. Kısa süre sonra da Katar’a ABD ekonomik ambargo, Arap ülkeleri ise bir dizi yaptırım uyguladı. Biraz daha geriye gidersek Türkiye, 2013’de “İran ve Katar’la üçlü bir ittifak” kurarak bölgesel dengeleri, ABD güdümündeki Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır’ın aleyhine çevirmek üzereydi. İran ile Türkiye arasındaki “altın ticareti” birilerini yine rahatsız etti. Ankara’ya yönelik darbe, 17-25 Aralık Darbesi ile gelirken; Tahran’ın üzerindeki kara bulutlar “nükleer kriz” ile baş gösterdi.

VE “ŞANGHAY 5’LİSİ” KORKUSU

Dünya, kendisine yeni bir denge kurarken; daha önce iki kutuplu düzen, şimdi de Avrupa Birliği’nin dahil olduğu çok kutuplu nizam bozulma aşamasındaydı. Yeni dünyada Türkiye de kendisine “daha iddialı” bir konum arayışlarını devam ettirirken; beri taraftan da AB dağılmamak, ABD ise gerilememek için “kirli planlarını” devreye sokuyor.

Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşması, Çin’le ortaklık kurması, Şanghay 5’lisiyle işbirliği ve yeni “İpekyolu” projesi de ABD ve AB’yi ürküten bir senaryo olarak kenarda duruyor. Washington, güçlenen bu bağları koparmak için önce Çin’e “ek gümrük vergileri” getirirken, sonra da Türkiye’den ithâl edilen ürünlere uygulanan vergi kolaylığını kaldırdı.

Irak’ta karar! Oylar tek tek sayılacak

Irak hükümetinin Yüksek Seçim Komisyonu üyelerine yurt dışına çıkış yasağı getirmesine, Vataniye Koalisyonu Lideri İyad Allavi ve Meclis Başkanı Selim el-Cuburi destek verdi.

Allavi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, seçimlerin tam bir yargı gözetiminde yapılması talebini ilk kez kendilerinin gündeme getirdiğini söyledi.
Seçim yönetiminde başarısız olunduğunu belirten Allavi, Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun seçilmesinde siyasi ve toplumsal kontenjanlara göre hareket edildiğini dile getirdi.

Allavi konuya ilişkin Başbakanlık kararının desteklenmesi ve seçim kanununun düzeltilmesi için oy verme işleminin bir an önce yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Yargıya da seslenen Allavi, Bakanlar Kurulu kararlarına göre hareket edilmesi ve seçimlerde hile ve yolsuzluk yapanların cezalandırılması için hareket edilmesini istedi.

Allavi konuya ilişkin kararların uygulanmasında ağırdan almanın tüm siyasi çalışmalara olumsuz etkisinin olacağı uyarısında bulundu.

Türkiye’den AB’ye uyarı: İkazımızı yineliyoruz

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos’un Ege sorunlarıyla bağlantılı açıklamalarına tepki göstererek, “AB’nin Ege sorunları bağlamında Yunanistan’ın siyasi istismarlarına alet olmaması yönündeki ikazımızı yineliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Sözcü Aksoy, konuya ilişkin bir soruya verdiği yazılı yanıtta, Yunanistan’ın, “Natura 2000” başta olmak üzere, AB’nin çevre programlarını Ege sorunları bağlamında öteden beri istismar ettiğinin bilindiğini vurguladı.

Aksoy, Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos’un Avrupa Birliği’nin (AB) “Natura 2000” çevre programı ile sınırlar ve topraklar arasında zorlu ilişki kuran açıklamalarının hiçbir hukuki karşılığı olmadığını belirtti.

‘AB’YE İZAH EDİLMİŞTİR’

Dışişleri Bakanlığının bu konuda 31 Mart 2018’de bir açıklama yaptığını hatırlatan Aksoy, “Konu hakkındaki tutumumuz bakanlığımızca geçtiğimiz hafta AB Delegasyonu temsilcisine de izah edilmiştir.” ifadesini kullandı.

Aksoy, şunları kaydetti:

“Bununla birlikte, Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, bu defa Natura 2000 ağı ile sınırlar ve topraklar arasında zorlama ilişki kuran açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamaların hiçbir hukuki karşılığı yoktur. Ayrıca bu açıklamalar, Yunanistan’ın Natura 2000 gibi AB çevre programlarını siyasi maksatla istismar ettiğinin göstergesi ve itirafı niteliğindedir. Ülkemiz, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kabul etmeyecektir. Bu vesileyle, AB’nin, Ege sorunları bağlamında Yunanistan’ın siyasi istismarlarına alet olmaması yönündeki ikazımızı yineliyoruz.”